Öl Deseydin Ölmez Miydim
Be Hey Vicdansız Yüreksiz
Öl Deseydin Ölmez Miydim
Sen Efendi Ben De Köle
Ol Deseydin Olmaz Mıydım
Tutuşurdum Ateşinle
Ölürdüm Senin Uğrunda
Diz Çöküp Önünde Secde
Kıl Deseydin Kılmaz Mıydım
Gerek Yoktu Yanmalara
Yanıpta Kül Olmalara
Benim İçin Ummanlara
Dal Deseydin Dalmaz Mıydım
Bilirsin Sevdandır Ahtım
Ne Taç İsterim Ne Tahtın
Yüreğinde Bin Yıl Mahkum
Kal Deseydin Kalmaz Mıydım
Yanardım Yanardağ Gibi
Püskürürdüm Lavlar Gibi
Sonbaharda Yaprak Gibi
Sol Deseydin Solmaz Mıydım
Şansım Ayrılıktan Yana
Kül Olmuşum Yana Yana
Erkan Yoksuli Sen Bana
Kul Deseydin Olmaz Mıydım
*******************************************************
KÖYÜN HANE ÖZELLİKLERİ
Nerde kaldı Lillo Mehmet kel Fahri
Var güçleri ile çekmişler kahrı
yandım ali kıranllı abdullah efendi
çıtık gilin neşet de bunlardan biri
birbirinin uğruna can koyarlarmış
düşenin yardımına hepsi koşarmış
biri yiğit biri alimbiri kurnazmış
benim diyenler boy ölçüşememiş sanki
salık kado filik koyun edermiş
çakır hakkı bir düvele yetermiş
abdi efendi süruriden çok sertmiş
hepside birer abide sanki
celepgiller kendi başına hane
serdergiller pireyi yaparmış deve
zıngırgiller zaten bir iki tane
halit dayı bülbül gibi ötermiş sanki
edegiller gök gürültüsü gibi bağırırmış
kıytıkgiller yanlarında çok cılız kalmış
rahmetlik battik dayı iğne yaparmış
iğnenin acısıda aranır sanki simangiller
çayır tarla sökermiş ciğercigiller
fiğ mercimek ekermiş sığırtmaçgiller
ekseriye değirmendeymiş
değirmenin çöreğide aranır sanki
ağagilin ekini yana yatarmış
topal şükrü conk osman tavla atarmış
arife hatun üç dört çoban tutarmış
şimdi ilaç için kuzu aranır sanki
kadirağagil ta yukarıde oturur
ireştağgiller bostan suyu kurutur
nuri efendi selağgil yan yana durur
o dostluklarda şimdi aranır sanki
postacıgilin derdi
kemalgil ilen bozuklugilin derdi
keçi gütmeylen köseğilde komşu
salmangililen garipliği kalpleri sızlatır sanki
kalaycıgılle çongargil hep birarada
cettangilin harmanı okul yolunda
yalnız kalmış mollahasangil köyün sonunda
oralara da insan gider mi sanki
ağılyanının derdi ayrı düşmekten
köyün çayır yolu ordan geçmekte
hacı osmanlı çörmüğe kışın göçmekte
göçselerde köyüm ıssız kalır mı sanki
hacıgilin kıranlıgilin kıranları var
çıtıkgilin ekmeği yukarı dereden akar
yadi mollagil bir harman da ot atar
o beraberlikte şimdi aranır sanki
muhacirgil başka yerden gelmişler
ceğetgil yorgun garip kalmışlar
yinede bir kale gibi durmuşlar
onlar bile köyden gitmemiş sanki
cembersizgilin kapısına kilit vurulmuş
vahitgil İstanbul u yurt olarak tutmuş
çıragil bilgin alim okumuş
içlerinden köye hasret çıkmamış sanki
sübiyangille kalendergil bir hane imiş
ahmet hoca aliceğillerdenmiş
gürcigiller çok sakin efendi imiş
o günlerin havası mis gibiymiş sanki
karabalçık pelit içinde kalmış
ataları gökçe süleymanlıdan gelmiş
onlarda köye böylecene karışmış
çabuk çabuk konuşmaları bir değer sanki
kanlıhasangil giritligil karşı karşıya
arasından bir yol geçer dana katmaya
paşagile mendil verin burun tutmaya
köyün suları da boşuna akıyor sanki
rahmetlik şakir usta demir dövermiş
çevre köyler meslegini övermiş
reşadiye tokat hepsi bilirmiş
bütün heybetiyle duruyor sanki
nail doğan olmuş köyün delisi
zengini fakiri altın hepsi
reşadiye tokat kızlcaören beldesi
alem biliyor bir deger sanki ......
Naİl DoĞaN.......
*****************************************************************